Rehinli Alacak, Kambiyo Senedi Alacağı ve Tahsilde Tekerrür

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu; 16 Temmuz 2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 2021/2 Esas, 2023/1 Karar ve 20/01/2023 tarihli kararında rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla aynı anda ve sıra gözetilmeksizin hem rehinin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağına karar vermiştir.

Yargıtay’ın bir kısım daireleri ve Hukuk Genel Kurulu kararlarının bir biri ile farklılık taşıması nedeni ile içtihadı birleştirme yoluyla farklı yöndeki uygulamaları sonlandıracak karar oluşturmuştur.

Yargıtay’ın Kambiyo Senedine Bağlı Borç İçin Rehin Alacaklısının Takipte Bulunmasına Dair Değerlendirmesi

Yargıtay Kararında geniş bir şekilde aşağıdaki bilgilere yer vermiştir.

Alacağı kambiyo senedine (çek, poliçe, emre muharrer senet) bağlanmış olan alacaklı, alacağı rehinle temin edilmiş olsa bile, haciz yolu ile (veya borçlu iflasa tabi ise iflas yolu ile) takipte bulunabilir.

Rehin Hakkı Nedir?

Rehin hakkı bir alacak yerine getirilmediği taktirde hak sahibine rehinin konusu olan şeyi veya hakkı paraya çevirerek getirisinden alacağını öncelikle elde etme yetkisi veren bir haktır.

Önce Rehne Başvurma Zorunluluğu

Borç muaccel olduğunda ödenmezse rehin sahibi alacaklı, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip talebinde bulunarak rehinin satılmasını ve bedelinden alacağının ödenmesini isteyebilir. Kural olarak alacağı rehinle temin edilmiş alacaklı alacağını cebri icra yoluyla almak isterse ilk önce rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorundadır (2004 S. Kanun md.145 vd).

Rehin alacaklısı (ilamsız veya ilamlı) haciz yoluna başvuramaz. 2004 sayılı kanunun 45. Maddesi hükmü kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle bu hükme rağmen rehin alacaklısının haciz yoluyla takip yapması halinde, haciz (veya genel iflas ) yolu ile takibin iptali için yapılacak şikayet süreye tabi değildir.

Rehin edilen mal üçüncü kişiye ait olsa bile, alacaklı kural olarak ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorundadır. Rehinli malın satışı sonucu satış bedeli rehinli alacağı karşılamaya yetmez ise, işte ancak o zaman rehin alacaklısı, eğer borçlu borçtan şahsen de sorumlu ise karşılanmayan, açık kalan kısım için (ilamsız veya ilamlı) haciz yoluyla takip yapabilir (2004 sayılı kanun madde 45/1 c 2, 152/2).

Önce Rehne Başvurma Kuralı İstisnaları

Ancak 45. maddede düzenlenen önce rehinin paraya çevrilmesi yoluna başvurmaz kuralının bazı istisnaları vardır. Madde 45/3 fıkrası ile 167/1.fıkrası uyarınca alacağı bir kambiyo senedine bağlı (çek, poliçe, emre muharrer senet) olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile doğruca kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna başvurabilir. Bu halde alacaklı ya kambiyo senetlerine özgü haciz (veya iflas ) yolu ile yada rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Yoksa her iki takip yoluna ayrı ayrı başvuramaz.

Tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile yapılan her iki takipte borçlunun, yeteri kadar malı haczedilmiş ise ve rehinli mal da borcu karşılayacak değerde ise aynı borç için borçlunun borcunun iki misli değerindeki mallarının haczedilmesi ve satılması menfaatler dengesine aykırıdır.

Rehin Nasıl Paraya Çevrilir?

Rehinin paraya çevrilmesi, ilamlı ve ilamsız takip yoluyla olmak üzere ikiye ayrılır. İpotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermiyorsa (madde 149) rehin alacaklısı rehinin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe başvurabilir. Rehinin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip ise; alacağın, ipotek akit tablosunda kayıtsız şartsız bir alacağı içermesi veya rehin hakkının bir ilama veya ilam niteliğindeki bir belgeye bağlı olması gerekir.

Rehin Açığı Belgesi Ne Demek?

Kambiyo senedine bağlanmamış bir alacak için rehinin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, alacaklı rehinin satış bedelinden alacağının kısmen veya tamamen alamaz ise, icra dairesi alacaklıya rehin açığı belgesi verir ancak bu belgeye dayanarak ikinci bir takip yapılabilir (madde 150/f ).

Kambiyo Senedine Bağlanmış Bir Alacak İçin Rehnin Paraya Çevrilmesi

Alacağı çek, poliçe ve emre muharrer senede bağlı olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine özgü takip usullerine göre haciz yolu ile (borçlu iflasa tabi şahıslarda ise iflas yolu ile) takipte bulunabilir.

Alacaklının tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile hem rehinin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine ilişkin takip yoluyla çifte cebri icra yoluna başvurmasını, hukuki yarar bakımından dürüstlük ilkesine (Medeni Kanun madde 2) aykırı bulmaktadır.

Alacaklının bir takip devam ederken aynı takibin hak arama mercileri önünde ikince kez ileri sürülmesini korunmaya değer bir hukuki yarar olarak kabul edilemez. Ayrıca mükerrer cebri icra takibin usul ekonomisine de aykırı olup hukukun asıl amacı olan hukuki barış ve güveni zedelemektedir.

Bu kural hem emredici hem de kamu düzenine ilişkin olduğu için kurala aykırı olarak takibin kabul edilmesi halinde sürekli şikayet yoluna başvurularak takibin iptali istenebilir.

Alacağın hem rehin ile teminat altına alınmış hem de kambiyo senedine bağlanmış ise alacaklı sıra gözetilmeksizin rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yollarına veya kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yollarından birine başvurabilir. Ancak her ikisine birden başvurulması halinde derdestlik oluşur.

Her iki takibin birlikte yapılması menfaatler dengesini bozacağı gibi takip ekonomisine de aykırıdır. Cebri icra hukukunda sadece alacaklının değil borçlunun menfaatleri de dikkate alınmalı ve bunlar dengelenmeye çalışılmalıdır. Bu durum anayasal olarak korunan hukuk devleti, insan onuru, mülkiyet hakkı ve ölçülülük ilkeleri ile bağdaşmaz.

Alacaklının icra takibi yoluyla hak arama hürriyetine sahip olması sınırsız olmayıp, bu hak dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılamaz. Alacaklının mevcut bir icra takibi devam ederken aynı alacaktan dolayı aynı borçluya karşı ikince kez icra takibi başlatmasını hak arama hürriyetine aykırı bulmaktadır.

Rehinle Temin Edilmiş Alacak Ne Demek?

Rehinle temin edilmiş alacakla ilgili Yargıtay aşağıdaki şekilde açıklamalara yer vermiştir:

“Rehin hakkı alacaklıya muaccel olan alacağını rehin konusunun satış bedelinden tahsil etme yetkisi vermektedir. Borç muaccel olduğunda ödenmezse rehin sahibi alacaklı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip talebinde bulunarak rehnin satılmasını ve bedelinden alacağının ödenmesini isteyebilir. Alacaklı ödenmeyen alacak yerine rehinli malın aynen kendisine verilmesini isteyemez, borcun ödenmemesi halinde rehinli malın alacaklıya geçmesini öngören sözleşme hükümleri geçersizdir (4721 sayılı Kanun md. 873,949, 954/2).

Rehin hakkı konusuna göre taşınmaz rehni ve taşınır rehni olarak ikiye ayrılmaktadır. Taşınır rehinleri, menkul rehni ve çeşitleri, hapis hakkı ve teminat amaçlı temlik, taşınmaz rehni ise; ipotek, ipotekli borç senedi ve irat senedidir. Bütün ayni haklarda olduğu gibi rehin haklarında da “numerus clausus” esası geçerli olup Kanun’da gösterilen çeşitlerden başka bir rehin hakkı doğamaz.

2004 sayılı Kanun’da rehin kavramı maddi hukukta (4721 sayılı Kanun’da) olduğundan daha geniş bir anlam ifade eder. Bu nedenle adı geçen terimlere rastlanınca bununla ne kastedildiğini anlamak için 2004 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesine bakmak gerekir. Buna göre 2004 sayılı Kanun uygulanmasında, “İpotek” tabiri (2004 sayılı Kanun md. 45/4, 148-150d, 206/3, 242/2), ipotekleri (4721 sayılı Kanun md. 881-897), ipotekli borç senetlerini (4721 sayılı Kanun md. 898-902, 909- 929), irat senetlerini (4721 sayılı Kanun md. 903-908, 909-929), eski hukuk hükümlerine göre tesis edilmiş taşınmaz rehinlerini, taşınmaz mükellefiyetlerini (yükünü; 4721 sayılı Kanun md. 839-849), bazı taşınmazlar üzerindeki özel (hususi) imtiyazları ve taşınmaz eklentisi üzerine rehin işlemlerini (4721 sayılı Kanun md. 862) kapsar (2004 sayılı Kanun md. 23/1),

Daha önce 2004 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesindeki gemi ipotekleri (6762 sayılı Tük Ticaret Kanunu md. 893-944) de yazılı iken 01.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun ile yürürlükten kalkmış onun yerine 2004 sayılı Kanun’un 153/a hükmü yürürlüğe girmiştir.

“Taşınır rehni” terimi (2004 sayılı Kanun md. 145-147), teslime bağlı rehinleri (4721 sayılı Kanun md. 939), 4721 sayılı Kanun’un 940 ıncı maddesinde öngörülen rehinleri, ticari işletme rehnini (1441 saylı Ticari İşletme Rehni Kanunu md. 17), hapis hakkını (4721 sayılı Kanun md. 950 vd), alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri (4721 sayılı Kanun 954 vd) kapsar (2004 sayılı Kanun md 23/2).

Sadece “rehin” terimi (2004 sayılı Kanun md. 45,96, 145-152, 196, 206/2, 241/2, 257/1, 289, 297/3), ipotek ve taşınır rehni terimlerine (tabirlerine) giren bütün taşınır ve taşınmaz rehinlerini ihtiva eder (2004 sayılı Kanun md. 23/3).

Kanunlarda açıkça öngörülen istisnalar dışında, bayrağına ve bir sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler hakkında bu Kanun’un taşınırlara ilişkin hükümleri uygulanır. Bu Kanun uyarınca gemi siciline verilecek şerhler, 6102 sayılı Kanun’un 977 nci maddesi hükmüne tabidir (2004 sayılı Kanun md. 23 son fıkra) (Kuru, El Kitabı, s. J53-154).”

Kambiyo senedi nedir?

Kambiyo Senetlerine (Çek,Poliçe,Bono) Dayalı Alacağın Ne olduğuna dair Yargıtay kararında aşağıdaki açıklamalara yer vermiştir.

Kambiyo Alacağı Ne Demek?

“Ticaret hayatının çabukluk ihtiyacı ve bu senetlerin kolayca devredilebilir (tedavül edebilmesi) olması, mücerretlik ilkesi gereği alacaklının alacağının varlığını ispat etmek zorunda olmaması, güvenli birer ödeme aracı olarak kullanılması sebepleriyle 2004 sayılı Kanun, İsviçre’den farklı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibi ayrıca düzenlemiş bulunmaktadır (Şanal Görgün, Levent Börü, Mehmet Kodakoğlu, İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2022 s.331). Kambiyo senetlerinin takip edilmesi için özel bir takip usulünün öngörülmesi ve bu usulün adi takibe nazaran daha etkin mekanizmalarla donatılması, kambiyo senetlerinin tedavül kabiliyetini güçlendiren bir olgudur. (İlhan E. Postacıoğlu, Sümer Altay, İcra Hukuku Esasları, İstanbul, 2010, s.833).”

Alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilmesi için alacağının mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir (2004 sayılı Kanun md. 167/1). Kambiyo senetlerinden maksat bono, poliçe ve çek’tir (6102 sayılı Kanun md. 670 vd.). Kambiyo senetlerine mahsus haciz (ve iflas) yolu bono, poliçe ve çek içindir. Kambiyo senetlerine benzeyen senetlere (6102 sayılı Kanun md. 826-830) ve diğer kıymetli evraka dayanarak, kambiyo senetlerine mahsus haciz (veya iflas) yolu ile takip yapılamaz.” (İlhan E. Postacıoğlu, Sümer Altay, İcra Hukuku Esasları, İstanbul, 2010, s.833).”

Kambiyo Senetleri Sebebe Bağlı mıdır?

Belirtmek gerekir ki;

Kambiyo senetlerinin, yani çek,poliçe, bono (bono için emre muharrer senet kavramı da kullanılmaktadır)’ nun alt işlem ilişkisinden bağımsız (soyut) olması nedeniyle kendine özgü kuvvetli bir icra takip yoludur.

İcra Müdürü Kambiyo Senedinde Neleri İnceler?

Kambiyo Senetlerine Özgü icra takibi yapıldığında İcra Müdürlüğü çek, poliçe, bono için sadece takip müstenidi kambiyo senedinin yasal zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığını inceleme yetkisine sahiptir. Örneğin zamanaşımına uğramış bir çek için açılmak istenen icra takibini reddetme yada sunulacak bir ödeme belgesini kabul etme gibi bir yetkisi yoktur.