Hakkı Olmayan Yere İşgal Yargıtay Kararı ve Kira Hukuku

Taşınmazda hukuken geçerli bir hakka dayanmadan işgalci olarak bulunan kimse, kendisine yasaya uygun verilen sürenin sonunda, taşınmazı işgale devam etmesi halinde Türk Ceza Kanunu madde 154’te düzenlenen “Hakkı Olmayan Yere Tecavüz” başlıklı suçu işlemiş olacaktır. Hak sahibinin şikayeti üzerine başlatılacak soruşturma ile açılacak ceza davası sonucunda işgalci/şagil cezalandırılabilecektir. Aşağıda hakkı olmayan yere işgal Yargıtay kararının değerlendirmesi ile maddenin kiracılara karşı ne tür sonuçlar doğuracağı incelenmiştir.

TCK’nın “Hakkı olmayan yere tecavüz” başlıklı maddesinin ilk fıkrası:

“Madde 154:
(1) Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir. (ASLİYE CEZA MAHK.)”

Hakkı Olmayan Yere İşgal Yargıtay Kararı

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2021/4228 E. 2023/162 K. 23.01.2023 tarihli kararında satın alınan taşınmazda oturan kişinin işgaline devam etmesinin TCK m. 154’te yer alan hakkı olmayan yere işgal suçunun unsurlarını oluşturduğuna karar vererek ilk derece mahkemesinin beraat hükmünü bozmuştur:

“Katılanın suça konu sanığın oturmuş olduğu taşınmazı … … isimli kişiden satın alıp, taşınmazı tahliye etmesi için sanık aleyhine müdahalenin meni davası açtığı, davanın katılan lehine sonuçlanıp kesinleşmesine rağmen, sanığın taşınmazı işgale devam ettiği belirlenmiştir. Mahkemece \”… taraflar arasında hukuki ihtilaf bulunduğu…\” gerekçesine dayanılmış ise de dava dosyası kapsamında taraflar arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunduğuna dair bir delil yer almamaktadır. Bu itibarla, sanığın katılanın taşınmazını işgalinin bir hakka dayanmadığı anlaşılmakla yerinde olmayan gerekçeyle kurulan beraat hükmü hukuka aykırıdır.”

Yukarıdaki Yargıtay kararının gerekçesinde vurgulandığı gibi taşınmazın mahkeme kararına ve İcra tahliye emrine rağmen verilen sürenin sonunda tahliye etmeyen kişi hakkında TCK 154.cü maddenin uygulama alanı bulacaktır. Bölge Adliye Mahkemesi de 2017/434 E. 2018/552 K. 30.03.2018 tarihli kararında Yargıtay hukuk dairesinin yukarıda atıfta bulunulan hükmüyle aynı doğrultuda karar vererek herhangi bir hakka dayanmadan konutta oturan kişinin TCK m. 154 hakkı olmayan yere işgal suçundan cezalandırılması kararına yönelik sanığın istinaf başvurusunu reddetmiştir:

“Olay tarihinde sanığın herhangi bir hakka dayanmaksızın müştekinin kiralamış olduğu evi malikmiş gibi sahiplenerek kullandığı, müştekinin uyarılarına rağmen evi boşaltmadığı, oturmaya devam ettiği, söz konusu evin maliki … tarafından müşteki …’e 7 yıllığına kiralandığı, müştekinin buna dair kira sözleşmesini dosyaya sunduğu, tanık olarak dinlenen köy muhtarı M. …’un bu hususu doğruladığı, sanığın eylemini 5237 S.TCK.nın 154/1 maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, … sanığın hakkı olmayan yere tecavüz suçundan cezalandırılmasında usule veya esasa ilişkin bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik bulunmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşılmakla sanık tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 280/1-a maddesi uyarınca İstinaf isteminin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”

Hakkı Olmayan Yere İşgal Yargıtay Kararının Kiracı Bakımından Değerlendirilmesi

Yukarıda değinilen hakkı olmayan yere işgal Yargıtay kararı ışığında, kira ilişkisinin bir yargı kararıyla sona ermesinden ve tahliyesi için İcra Müdürlüğü tarafından tahliye emrinin gönderilerek verilen sürenin sonunda kiracının hala taşınmazı tahliye etmemesi TCK m. 154 kapsamında suç teşkil edecektir. Kira ilişkisi sona erdiğinde kiracının kiracılık hakkı sona ermekte ve taşınmazı teslim etmemesi halinde işgalci konumuna düşmektedir. Bu halde artık kiracının hukuken geçerli bir hakkı ve ilişkisi kalmamaktadır.

Kiracı bakımından suçun unsurlarının oluşabilmesi için;

Kira akdinin hukuken geçerli bir feshe dayanması ve bunun bir Mahkeme kararına bağlanması,

Kararın kesinleşmiş olması,

Tahliye için İcra Müdürlüğünden Tahliye İcra Emrinin gönderilmiş olması,

Tahliye Emrinde verilen sürenin sonunda taşınmazın boşaltılmamış ve teslim edilmemiş olması

Hak sahibinin şikayette bulunması gerekir.